kadın ve aile

shevek
marks, engels ve lenin’in yazılarından oluşan derleme yapıt. kadının kapitalizmde ezildiğine ve kapitalizm varolduğu sürece ezilmeye mahkum olduğunu anlatan, ailenin kapitalist sistem tarafından burjuvazi tarafından sömürülmek için yaratılmış olduğuna işaret eden kitabın bana kalırsa öenmli ve ilginç olan bazı kısımlarını paylaşmak istiyorum. aşağıda kitaptan yaptığım alıntılar, üç ideologtan birine ait olmakla beraber, tek bir kitapta hepsi birlikte verilmesine rağmen belki bir yerde kullanırsınız düşüncesiyle hangisinin kimin ürünü olduğunu da belirtmeden geçmiyorum.

"iki insanın ya da iki insani istencin böyle birbirine tümüyle eşit olması, yalnızca bir aksiyom (belit) değildir, aynı zamanda büyük bir abartmadır. iki insan, iki insan olarak bile, cinsiyet bakımından eşitsiz olabilir, ve bu basit olgu - bir an için çocuklaşırsak- bizi, toplumun, en basit öğelerinin iki erkek olmadığına, tersine, üretim amacıyla toplumlaşmanın en basit ve ilk biçimi olan bir aileyi kuran bir kocacık ve bir karıcık olduğuna götürür." (engels)

"burjuva evlilik, gerçekte evli kadınların ortaklaşılmasıdır. komünistler, olsa olsa, kadınların ikiyüzlüce gizlenmiş bir ortaklaşılması yerine resmî, açık yüreklice bir ortaklaşılmasını getirmeyi istemekle kınanabilirler. üstelik kendiliğinden anlaşılır ki, şimdiki üretim ilişkilerinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte kadınların onlardan doğan ortaklaşılması, yani resmî olan ve olmayan orospuluk da ortadan kalkar." (marx, engels)

"familia sözcüğü, başlangıçta bugünkü darkafalıların duygusallıktan ve evsel çekişmeden birleştirilmiş ideali anlamına gelmez; romalılarda, ilkin karı-koca ve çocukları ile değil, tersine, yalnız kölelerle ilgilidir. famulus bir ev kölesi, ve familia bir adamın olan kölelerin topu demektir. daha gaius zamanında, familia, id est patrimonium (yani kalıt payı) vasiyetnameyle belirleniyordu. deyim, romalılarca, başkanın kadını, çocukları ve belirli sayıda köleleri, hepsini, romalı babalık erkine göre öldürme ve yaşatma hakkıyla buyruğunda bulundurduğu yeni bir toplumsal organizma için türetildi." (engels)

"bununla birlikte, çocuk emeğinin doğrudan ya da dolaylı yoldan kapitalistçe sömürülmesini yaratan ana-baba otoritesi olmayıp, tersine, ana-baba otoritesinin ekonomik temelini yıkan kapitalist sömürü tarzı, bunun kullanılmasını, bir gücün kötüye kullanılması şeklinde yozlaştırmıştır. ne var ki, eski aile bağlarının kapitalist sistem altında uğradığı çözülme, ne kadar korkunç ve iğrenç görünürse görünsün, büyük sanayi, üretim sürecinde, kadınlara, gençlere ve her iki cinsiyetten çocuklara, ev alanının dışında önemli bir rol vermekle, daha üst düzeyde bir aile şekli ve cinsiyetler arası ilişki konusunda yeni bir ekonomik temel yaratır. cermen-hıristiyan aile şeklini mutlak ve değişmez saymak, birarada alındığı zaman bir dizi tarihsel gelişmenin halkaları olan, eski roma, yunan ya da doğu aile şekline bu özelliği vermek kadar saçmadır. ayrıca, her iki cinsiyetten ve her yaştan bireylerden oluşan kolektif çalışma grubunun, uygun koşullar altında, zorunlu olarak, insanı geliştiren bir kaynak halini alacağı açık bir gerçektir; oysa üretim sürecinin işçi için değil, işçinin üretim süreci için varolduğu, kendiliğinden ortaya çıkan, zalim ve kapitalistçe şekliyle bu durum, durmadan çevreye yayılan bir yozlaşma ve kölelik kaynağı olur." (marx)

"ama hiçbir devletin olmadığı bir zaman vardı; o zaman, genel bağlar, toplumun kendisi, disiplin, çalışma düzeni, alışkanlığın, geleneklerin gücüyle, soybirliğindeki yaşlıların ya da çoğu zaman erkeklerle eşit haklan olan ve sık sık da daha yüksek bir konumda bulunan kadın üyelerin otoritesiyle ya da saygınlığı ile sürdürülüyordu, o zaman, yönetmek için hiçbir uzman, hiçbir insan kategorisi yoktu." (lenin)

bu aşağıdaki lenin’in aşk konusunda yazmış olduğu bir mektup :

sevgili dost!
size kitapçığın planını olabildiğince ayrıntılı yazmanızı üsteleyerek salık veririm. yoksa aşırı belirsiz kalır.
bir konuda düşüncemi şimdiden söylemeliyim:
§ 3 - "(kadının) aşk özgürlüğü istemi"nin kesinlikle çizilmesini salık veririm.
gerçeklikte burada proleterce değil, tersine, burjuvaca bir istem sözkonusudur.
gerçekte bundan ne anlıyorsunuz? bundan ne anlaşılabilir?
1. aşkta maddi (mali) hesaplardan mı kurtuluş?
2. maddi kaygılardan mı?
3. dinsel önyargılardan mı?
4. babanın vb. yasağından mı?
5. "toplum"un önyargılarından mı?
6. çevrenin (köylü ya da küçük-burjuva ya da aydın-burjuva çevrenin) sınırlı ilişkilerinden mi?
7. yasanın, yargının ve polisin zincirlerinden mi?
8. aşkta ciddilikten mi?
9. çocuk yapmaktan mı?
10. zina özgürlüğü mü? vb.
birçok derecelenmeyi (elbette hepsini değil) saydım. elbette no 8-10’u düşünmüyorsunuz; ama ya no 1-7’yi ya da no 1-7’ye benzer bir şeyi düşünüyorsunuz.
ama no 1-7 için başka bir belirleme seçilmelidir; çünkü aşk özgürlüğü bu düşünceleri tam dışavurmuyor.
ama kamu, kitapçığın okurları, tartışmasız, "aşk özgürlüğü’nden, niyetinizin tersine, genellikle no 8-10 gibi bir şey anlayacaktır.
bugünkü toplumda en geveze, en çok gürültü koparan ve "yukarda görülen" sınıflar "aşk özgürlüğü"nden no 8-10’u anladıkları için, tam bunun içindir ki, bu proleterce değil, tersine, burjuvaca bir istemdir.
proletarya için her şeyden önce no 1 ve 2, ve sonra no 1-7 önemlidir; ama aslında bu "aşk özgürlüğü" değildir.
sizin öznel olarak bundan ne "anlamak istediğiniz" söz-konusu değildir. aşk konularında sınıf ilişkilerinin nesnel mantığı sözkonusudur.
dostça ellerinizden sıkarım!
v.i.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol